15 Ağustos 2008

Rusya’nın Gürcistan’a darbesi boru hatları gücünün göstermesidir.

The Washington Post:

Rusya’nın Gürcistan’a darbesi boru hatları gücünün göstermesidir.

14.08.08.

RF Başkanı Vladimir Putin, BP Rus Ordu kontrolünde olan Gürcistan topraklarından geçen boru hattını kapatma kararından zarar görmediği görünüyor. Bu karar asker birliklerini sınır ötesine transfer etmek için zaten onun hedefleri arasında idi, yazıyor The Washington Post.

Putin herkesten daha iyi anlıyor, petrol ve doğal gaz Rusya için eski politik statünün, ekonomik kalkınmanın ve ayna zamanda Rusya yönetim sisteminin ve anahtar ekonomi sektörlerinin üzerinde kendi kontrolünü sağlamasının tek yoludur. Özellikle petrol ve doğal gazdan sağlanan gelir RF askeri masraflarını finanse etmektedir ve aynı zamanda Eski Başkanın hala politik ve ekonomik direksiyonunu elinde tutmasına imkân tanımaktadır.

Biraz boru hatlarının tarihinden bahsedilmek gerekirse, 1999 yılında, Putin hükümetin merdiven basamaklarından tırmanırken, BTC boru hattı inşa etmeye karar verilmiş. Bu proje Azerbaycan için petrolün transferini Rusya toprakları üzerinden değil, Türkiye ve Gürcistan üzerinden Akdeniz Bölgelerine ihraç etmeyi sağlayacaktı.

Rusya kontrolünde bulunan BDT ve Batı’yı bir birine bağlayan bütün boru hatları sistemi sayesinde Rusya bu bağımsız devletlerin çıkarabileceği her petrol ve gaz miktarından kendine pay çıkarabilmektedir. Ama BTC projesi yoğun bir şekilde ABD ve Avrupa desteği ile hayata geçirilirken, Rusya’nın bu monopol statüsünü sarsarak, Kafkasya ülkelerine Batı firmalarından milyarlar dolar yatırım yollarını açmaktadır.

Yalnız BTC projesi inşaatı ancak Batı’nın Gürcistan, Azerbaycan ve Türkmenistan ki biliyorsunuz, Türkmenistan dünyada doğal gaz rezervleri açısından en önde gelen ülkelerden bir tanesidir, bu ülkeleri bağlayacak diğer hatlar inşaatların imkânları incelemeyi giriştiği zaman bitebildi. Onların amaçları yalnızca “enerji arz güvenliği” ya da zengin petrol kaynakların Batı Ülkeleri ile verimli kullanımı değildi, aynı zamanda Eski Sovyet Cumhuriyetlerinde demokrasinin kurulması ve Batı’ya uygun piyasa ekonomisinin kurulması hedef alınmıştı.

Zamanla onların ortak çabaları12 milyar dolar değerinde olan Nabucco projesinde merkezleşmiştir. Verdi operasından ismi alan bu boru hattı, gazı Hazar denizinden, Gürcistan, Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’dan geçerek Viyana şehrine yakın bir terminale transfer edilecekti. Avrupa’nın zaten gaz ihtiyacının dörtte birini Rusya’dan karşıladığına ve Rusya-Almanya arasında Baltık Denizin altında geçecek olan kuzey yeni boru hattı ile birlikte bu payı arttıracağına rağmen, Avrupa liderleri yeni alternatif gaz kaynakları aramalara giriştiler. Bu aramaların ne kadar yerinde olduğunu 2006 kışında Rusya ve Ukrayna arasında gaz fiyatları konusunda geçen tartışma sonucunda, Rusya gaz akımını durdurması ile ortaya çıkmıştır. “Nabucco” hattı Bush için çok büyük önem kazandı, özellikle Devlet Genel Sekreter Yardımcısı Matt Bryza için ve Avrasya enerji sorumlusu olarak görevlendirilmiş olan Bush’un yakın aile dostu C.Boyden Gray için. Onlar aktif bir şekilde Azerbaycan liderlerine ilgi göstermeye başladılar.

Putin gayet yerinde Nabucco hattını Washington stratejisi olarak ve Rusya enerji gücünü sınırlayacak ve izole edecek bir unsur olarak algıladı. Devlet monopolisi olan Gazprom’un yardımı ile Putin “Güney Akımı” adlı yeni alternatif Kafkasya boru hattı projesini geliştirdi.


Birden Ruslar, daha uzun vadeli anlaşmalar elde etmek amacı ile Türkmenistan’a ve Azerbaycan’a önceden verdikleri fiyatlardan çok daha fazla rakamlar teklif etmeyi başladılar. İtalya ile ve onun petrol firması ENİ ile Avrupa ve Rusya’yı bağlayacak, Karadeniz altında geçecek ve Nabucco hattının bittiği yerde başlayacak olan yeni boru hattı inşaatı konusunda anlaşma imzalandı. Bunun yanında Rusya Bulgaristan’a, Sırbistan’a ve Macaristan’a çok avantajlı transit anlaşmalar teklif etti.

Enerji uzmanlarına göre, mesela Strateji ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başuzmanı Ed Chow’a göre Nabucco projesi gerçek ekonomi projesinden ziyade, daha çok diplomatların hayali gibi idi. Bu projeyi öne sürenler ne transit ve gaz ihracı için anlaşmalar imzalayabildiler, ne de bu projeyi finanse edecek bir petrol şirketi bulabildiler. Şimdi de Rusya, başarılı askeri operasyonundan sonra Batı liderlerini ve yatırımcıları yeni boru hattının Gürcistan topraklarında güvende olacağı, ya da Kremlin kontrolü altında olmayacağı şüphelerine düşürdü. Bize tekrar hatırlattılar, Rusya Federasyonu çıkarlarını ve enerji monopolisini korumak için Putin insanların hakkındaki düşüncelerini de önemsemez, kanunların üstünlüğü ile de. Putin’ın Gürcistan’a karşı kullanıldığı metotlar yıkıcı ve korkunçtur, ama enerji aktiflerini elden almak için Yukos, Shell ve BP’ye karşı kullanıldığı metotlar da en az bunun kadar korkunçtu.

ABD ve Avrupa için bu davranışları Rusya komşu ülkeleri AB’ne ve NATO’ya alması konusunda ne kadar tehlikeli bir durum olduğu güçlü bir uyarı olmalıdır.

Aynı zamanda Putin ile ilişkileri düzeltmek için, ona G7 içinde yer almasını, Dünya Ticaret Organizasyonunda üye olmasını ve 2014 yılında kış Olimpiyat oyunları yönetmesi gibi tekliflerin boşuna olduklarını hatırlattı. Evet, biz Tiflis’e askerlerimizi göndermeye şuan hazır değiliz, ama Rusya firmalarına Batı borsalarında para kazanmalarını, Batı enerji piyasalara çıkışlarını ve Batı firmaların alımında kendi ihracatından sağladıkları gelirle almalarını engellemeliyiz.

Vladimir Putin Batı’nın içini okuduğunu ve orda bizim ona, kendisinin bize olduğu ihtiyacından daha fazla olduğunu zannediyor. Bunun tersi olduğunu ona ispatlama zamanı geldi.

Kaynak:www.oilru.ru
Tercüman: Maria Kaban

Hiç yorum yok: