16 Ağustos 2008

Rusya’daki ihtilaf Wall Street’i endişelendiriyor

New York Times: Rusya’daki ihtilaf Wall Street’i endişelendiriyor

15.08.08.
Geçen ay RF Başkanı Vladimir Putin birkaç cümleyle Rus metalürji firması “Meçel” senetlerin değerini toplam 6 milyar dolar olarak düşürmeyi başardığı zamanda Rusya’nın bütün yatırımcıların kendileri için bir “not” aldılar, 15 ağustosta yazıyor New York Times.
Ve şimdi, Rusya ve Gürcistan arasında geçen askeri çatışmasından bir hafta sonra, birçok Wall Street bankası yeniden bu zengin petrol kaynakları bulunan ülkesinde kendi menfaatlerin stabilizelerini tekrar gözden geçirmeyi başladılar. Onlar tabi hemen bütün yatırımlarını geri çekmeyi düşünmüyorlar, ama artık Rusya’daki ticaret karlı olsa dahi, çok risk taşıdığını düşüncesindeler.

Son haftalarda bazı yatırım bankaları yavaş yavaş menkul kıymetler borsasında, Putin eleştirilerin Meçel üzerinde oluşturduğu etkisine şaşırarak, senet işlemlerini durdurmayı başladılar. Aynı zamanda TNK-BP firmasının Amerikan yöneticisi, Rusya ve Rus ortakların tarafından oluşturulan baskılarına dayanamayıp gitmesi de onları korkuttu.

Wall Street firmaların finansal yöneticileri, isimlerini gizli kalmasını arz ederek, artık Rusya güvenirliği konusunda kendilerine sorular sormayı başladıklarını itiraf ettiler.

ABD yatırım bankalarından bir tanesinin Genel Müdürü: “Biz tabi ki bir kontrol olacağına hazırız, ama bütün sorun belirsizlikte. Rusya şuan finansal piyasaları için bir tehdit unsuru olarak karşımıza çıkıyor”,dedi.

Bu durum Rusya borsasına da yansıdı.Eğer daha önce yatırım aracı olarak çok çekici gibi görünen borsada son 2 ayda işlemleri %25 olarak azaldı.Bankalar da faaliyetlerini yavaşlattılar.Bankaların geliri haziran-temmuz döneminde 260 milyon dolar iken, temmuz-ağustos döneminde 148 milyon dolar oldu. Rus piyasalarında oluşan baskı kısmen Putin’ın hala eskisi kadar etkisi var mı diye, endişelerden kaynaklanıyordur.

BP ve onun güçlü Rus ortakların arasında uzun süren tartışma da korkuttu yatırımcıları. Daha önce en büyük Rusya petrol şirketlerinden biri olan Yukos’un yıkılışı hatırlandı ve Shell’in zayıflaması, zamanında en büyük yabancı yatırımcı olarak Rusya’da faaliyet gösteren. Perşembe günü Rus mahkemesi BP-TNK yöneticisi Robert Dudley’ye kararını açıkladı:2 yıl içinde Rusya’da hiçbir yerde yönetici pozisyonunda bulunamaz.

Tartışmasız, Batı bankaları Rusya’dan büyük kar sağlıyorlardı. 2005–2007 yılları arasında yatırım gelirleri %150 arttı ve Batı bankalar bu artışı doğal olarak devam ettirmek niyetindeydi.

Geçen hafta finansal toplumda dedikodu yayıldı, Gazprom yabancı yatırımcıları çekmekten vazgeçti ve Batı bankacılar Rus hükümeti ile endişelerini belirtmek için konuşmaya geldiler.

Ve bütün bunlar petrol fiyatların azalma ve dolar güçlendiği dönemde gerçekleşiyor. Rusya ekonomisinde petrol gelirlerinden kaynaklanan büyüme, bundan sonra soğuyacağı düşünülüyor.


Gürcistan olayından sonra Rusya imaji Batı gözlerinde büyük zarar gördü. Ve Rusya bunun farkında. 2 hafta önce, Medvedev uzun konuşma yaptı ve bu konuşmasında artık ticaret üzerinde baskı oluşturmasına bir son vermesi gerektiğini belirtti.

Bunun yanında Rusya’da uzun süreden beri çalışan yabancı bankalar, bu durumu olağan bir şey gibi algılıyorlar ve panik yapmamaya davet ediyorlar. “Yeni bir durum değil bu, daha önce de karşılaştığımız bir durum”, diyor Credit Suisse Rusya, BDT ve Türkiye şubaların Genel Müdürü Fawzi Kyriakos-Saad.

Bazıları da şimdi ki karmaşayı 1998 yılı ile benzetiyorlar, ne zaman Rusya borçlarını inkâr etti. O zaman bazı Walt Street firmaları tamamen Rusya ile ilişkilerini kestiler. Merrill Lynch Başkanı ve Genel yöneticisi Gregory Fleming, piyasadan çıkış ve giriş konusunda acelece kararlar almaması gerektiğine inanıyor. Ama bir ara verilebilir ve gelecekte olabilecek sonuçları düşünülebilir, gelecek hafta için de, gelecek 2 yıl için de.

Kaynak: www.oilru.com
Tercüman: Maria Kaban

15 Ağustos 2008

Rusya’nın Gürcistan’a darbesi boru hatları gücünün göstermesidir.

The Washington Post:

Rusya’nın Gürcistan’a darbesi boru hatları gücünün göstermesidir.

14.08.08.

RF Başkanı Vladimir Putin, BP Rus Ordu kontrolünde olan Gürcistan topraklarından geçen boru hattını kapatma kararından zarar görmediği görünüyor. Bu karar asker birliklerini sınır ötesine transfer etmek için zaten onun hedefleri arasında idi, yazıyor The Washington Post.

Putin herkesten daha iyi anlıyor, petrol ve doğal gaz Rusya için eski politik statünün, ekonomik kalkınmanın ve ayna zamanda Rusya yönetim sisteminin ve anahtar ekonomi sektörlerinin üzerinde kendi kontrolünü sağlamasının tek yoludur. Özellikle petrol ve doğal gazdan sağlanan gelir RF askeri masraflarını finanse etmektedir ve aynı zamanda Eski Başkanın hala politik ve ekonomik direksiyonunu elinde tutmasına imkân tanımaktadır.

Biraz boru hatlarının tarihinden bahsedilmek gerekirse, 1999 yılında, Putin hükümetin merdiven basamaklarından tırmanırken, BTC boru hattı inşa etmeye karar verilmiş. Bu proje Azerbaycan için petrolün transferini Rusya toprakları üzerinden değil, Türkiye ve Gürcistan üzerinden Akdeniz Bölgelerine ihraç etmeyi sağlayacaktı.

Rusya kontrolünde bulunan BDT ve Batı’yı bir birine bağlayan bütün boru hatları sistemi sayesinde Rusya bu bağımsız devletlerin çıkarabileceği her petrol ve gaz miktarından kendine pay çıkarabilmektedir. Ama BTC projesi yoğun bir şekilde ABD ve Avrupa desteği ile hayata geçirilirken, Rusya’nın bu monopol statüsünü sarsarak, Kafkasya ülkelerine Batı firmalarından milyarlar dolar yatırım yollarını açmaktadır.

Yalnız BTC projesi inşaatı ancak Batı’nın Gürcistan, Azerbaycan ve Türkmenistan ki biliyorsunuz, Türkmenistan dünyada doğal gaz rezervleri açısından en önde gelen ülkelerden bir tanesidir, bu ülkeleri bağlayacak diğer hatlar inşaatların imkânları incelemeyi giriştiği zaman bitebildi. Onların amaçları yalnızca “enerji arz güvenliği” ya da zengin petrol kaynakların Batı Ülkeleri ile verimli kullanımı değildi, aynı zamanda Eski Sovyet Cumhuriyetlerinde demokrasinin kurulması ve Batı’ya uygun piyasa ekonomisinin kurulması hedef alınmıştı.

Zamanla onların ortak çabaları12 milyar dolar değerinde olan Nabucco projesinde merkezleşmiştir. Verdi operasından ismi alan bu boru hattı, gazı Hazar denizinden, Gürcistan, Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’dan geçerek Viyana şehrine yakın bir terminale transfer edilecekti. Avrupa’nın zaten gaz ihtiyacının dörtte birini Rusya’dan karşıladığına ve Rusya-Almanya arasında Baltık Denizin altında geçecek olan kuzey yeni boru hattı ile birlikte bu payı arttıracağına rağmen, Avrupa liderleri yeni alternatif gaz kaynakları aramalara giriştiler. Bu aramaların ne kadar yerinde olduğunu 2006 kışında Rusya ve Ukrayna arasında gaz fiyatları konusunda geçen tartışma sonucunda, Rusya gaz akımını durdurması ile ortaya çıkmıştır. “Nabucco” hattı Bush için çok büyük önem kazandı, özellikle Devlet Genel Sekreter Yardımcısı Matt Bryza için ve Avrasya enerji sorumlusu olarak görevlendirilmiş olan Bush’un yakın aile dostu C.Boyden Gray için. Onlar aktif bir şekilde Azerbaycan liderlerine ilgi göstermeye başladılar.

Putin gayet yerinde Nabucco hattını Washington stratejisi olarak ve Rusya enerji gücünü sınırlayacak ve izole edecek bir unsur olarak algıladı. Devlet monopolisi olan Gazprom’un yardımı ile Putin “Güney Akımı” adlı yeni alternatif Kafkasya boru hattı projesini geliştirdi.


Birden Ruslar, daha uzun vadeli anlaşmalar elde etmek amacı ile Türkmenistan’a ve Azerbaycan’a önceden verdikleri fiyatlardan çok daha fazla rakamlar teklif etmeyi başladılar. İtalya ile ve onun petrol firması ENİ ile Avrupa ve Rusya’yı bağlayacak, Karadeniz altında geçecek ve Nabucco hattının bittiği yerde başlayacak olan yeni boru hattı inşaatı konusunda anlaşma imzalandı. Bunun yanında Rusya Bulgaristan’a, Sırbistan’a ve Macaristan’a çok avantajlı transit anlaşmalar teklif etti.

Enerji uzmanlarına göre, mesela Strateji ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başuzmanı Ed Chow’a göre Nabucco projesi gerçek ekonomi projesinden ziyade, daha çok diplomatların hayali gibi idi. Bu projeyi öne sürenler ne transit ve gaz ihracı için anlaşmalar imzalayabildiler, ne de bu projeyi finanse edecek bir petrol şirketi bulabildiler. Şimdi de Rusya, başarılı askeri operasyonundan sonra Batı liderlerini ve yatırımcıları yeni boru hattının Gürcistan topraklarında güvende olacağı, ya da Kremlin kontrolü altında olmayacağı şüphelerine düşürdü. Bize tekrar hatırlattılar, Rusya Federasyonu çıkarlarını ve enerji monopolisini korumak için Putin insanların hakkındaki düşüncelerini de önemsemez, kanunların üstünlüğü ile de. Putin’ın Gürcistan’a karşı kullanıldığı metotlar yıkıcı ve korkunçtur, ama enerji aktiflerini elden almak için Yukos, Shell ve BP’ye karşı kullanıldığı metotlar da en az bunun kadar korkunçtu.

ABD ve Avrupa için bu davranışları Rusya komşu ülkeleri AB’ne ve NATO’ya alması konusunda ne kadar tehlikeli bir durum olduğu güçlü bir uyarı olmalıdır.

Aynı zamanda Putin ile ilişkileri düzeltmek için, ona G7 içinde yer almasını, Dünya Ticaret Organizasyonunda üye olmasını ve 2014 yılında kış Olimpiyat oyunları yönetmesi gibi tekliflerin boşuna olduklarını hatırlattı. Evet, biz Tiflis’e askerlerimizi göndermeye şuan hazır değiliz, ama Rusya firmalarına Batı borsalarında para kazanmalarını, Batı enerji piyasalara çıkışlarını ve Batı firmaların alımında kendi ihracatından sağladıkları gelirle almalarını engellemeliyiz.

Vladimir Putin Batı’nın içini okuduğunu ve orda bizim ona, kendisinin bize olduğu ihtiyacından daha fazla olduğunu zannediyor. Bunun tersi olduğunu ona ispatlama zamanı geldi.

Kaynak:www.oilru.ru
Tercüman: Maria Kaban